İş kazaları, çalışma hayatının gölgesinde yer alan acı gerçeklerden biridir. Ne yazık ki her yıl binlerce insan iş kazaları sonucu yaralanmakta ve hatta hayatını kaybetmektedir.
İş kazalarının en yaygın sebeplerinden biri, güvenlik önlemlerinin yetersiz olmasıdır. İşyerlerinde güvenlik ekipmanlarının eksik veya kullanılmaz durumda olması, çalışanların risk altında olmasına neden olur. Bu nedenle, işverenlerin işyerlerinde güvenlik önlemlerini sıkı bir şekilde uygulamaları ve çalışanlarına gerekli eğitimleri vermesi önemlidir. Ayrıca, işçilerin de güvenlik kurallarına uyması ve kendilerini korumak için gerekli önlemleri alması gerekmektedir.
İş kazalarının bir diğer sebebi ise iş yükünün aşırı olmasıdır. Yoğun çalışma temposu, yorgunluk ve dikkat dağınıklığına neden olabilir. Bu durumda, çalışanların dikkatli olmaları ve kendilerini aşırı yorgun hissettiklerinde mola vermeleri önemlidir. İşverenlerin de çalışanlarına düzenli aralıklarla dinlenme imkanı sağlaması gerekmektedir. Ayrıca, iş yükünün makul seviyede tutulması ve çalışanların kapasiteleri göz önünde bulundurularak planlama yapılması da önemlidir.
İş kazalarının sonuçları, hem maddi hem de manevi açıdan büyük kayıplara neden olabilir. Yaralanmalar, tedavi masrafları ve iş gücü kaybı gibi maddi kayıpların yanı sıra, insanların yaşadığı acı ve travma da göz ardı edilemez. Bu nedenle, işverenlerin iş kazalarını önlemek için gerekli yatırımları yapması ve çalışanlarına güvenli bir ortam sağlaması büyük önem taşımaktadır.
İş kazası tazminat davası, iş kazası geçiren işçinin hakları arasında en önemli olandır. İş kazası tazminat hesaplama bakımından dikkat edilmesi gereken husus; işçinin kaza nedeniyle uğradığı ve iş gücü kaybı nedeniyle gelecekte uğrayacağı zararların karşılanmasıdır.
İş Kazası Nedir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre iş kazası; İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay olarak tanımlanmaktadır. İş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
5510 Sayılı SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU
MADDE 13-
İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
27 İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde, b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde, c) (Mülga: 17/4/2008-5754/8 md.) (Değişik paragraf: 17/4/2008-5754/8 md.) iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir. İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İş Kazası Sayılmanın Koşulları Nelerdir?
Elbette ki her kaza İş Kazası değildir. Bir kazanın iş kazası sayılması için şu şartların bulunması gerekmektedir:
İşçinin, meydana gelen kaza sonucu bedence ve ruhça bir zarara uğraması
İşçinin İşyerinde yahut verilen işi yürütmesi gereken yerde bulunması sırasında,
Kazanın işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelmesi,
Kaza ile uğranılan zarar arasında nedensellik bağının bulunması,
İş Kazası Halleri Nelerdir?
5510 sayılı Kanuna göre iş kazası halleri şunlardır:
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle,
Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
Hizmet akdi ile çalışan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
Sigortalıların, işverence sağlanan servis aracında işe gidiş gelişi sırasında,
Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle meydana gelen olaylardır.
Ölümlü İş Kazası Halleri
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 13. Maddesinde hangi koşullardaki kazaların iş kazası kapsamına gireceği genel olarak belirtilmiştir. Bu durumlara örnek vermek gerekirse iş kazası sayılan haller şunlardır:
İş yerine ait araç ile iş yerinin önündeki bahçede beklerken sel baskını sonucunda işçinin vefat etmesi ( Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/25354 Esas ve 2016/3992 Karar sayılı Kararı )
Elektriğin varlığını kontrol etmeden elektrik direğine çıkarak müdahale etmeye çalıştığı sırada akıma takılarak düşmesi ve akabinde hayatını kaybetmesi ( Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/7266 Esas ve 2019/4064 Karar sayılı kararı )
İş yerine ait servis aracı ile evine giderken kaza sonucu işçinin ölmesi (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4779 Esas ve 2019/3685 Karar sayılı Kararı )
Çatı Tadilatı İşinde Çalışırken, Yüksekten Düşmesi Neticesinde İşçinin Vefat Etmesi (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/12417 Esas ve 2018/4973 Karar sayılı Kararı )
Yaralanmalı İş Kazası Halleri
Temizlik İşçisinin iş yerinde temizlik işini yaparken fare tarafından ısırılması ( Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/17139 Esas ve 2009/7368 Karar sayılı kararı )
Ehliyeti olmayan işçinin işverenin talimatı ile kullandığı araç ile trafik kazası geçirmesi sonucu yaralanması ( Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/5642 Esas ve 2016/7323 karar sayılı Kararı )
İşçinin bahçe düzenlemesi işini yaparken iş kazası nedeniyle sol gözünün kör olması ( Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/6589 Esas ve 2019/4013 Karar sayılı Kararı )
Paletin Ayağına Düşmesi Sonucu İşçinin Yaralanması (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/3830 Esas 2019/2958 karar sayılı kararı )
İşverene Ait Bina İnşaatında Duvarın Üzerine Düşmesi Sonucunda İşçinin Yaralanması (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/162 Esas ve 2019/1448 karar sayılı Kararı )
İşçinin İnşaat işinde çalışırken yüksekten düşmesi neticesinde yaralanması (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18718 Esas ve 2018/4485 Karar sayılı Kararı )
İş Kazalarında Yapılması Gereken İdari İşlemler
· İş kazasına uğramış olan işçiye derhal gerekli sağlık yardımları yapılmalıdır. Ardından yaşanmış olan iş yeri kazası derhal kolluk kuvvetlerine bildirilmelidir. İş yeri kaza raporu düzenlenip olaya şahit olan varsa , şahitlerin ifadeleri alınıp tutanağa geçirilmelidir.
· Kaza ile ilgili kurumlara , SGK’ ya en geç kazayı takip eden 3 gün içinde bildirimde bulunulmalıdır. Devamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüğüne bildirim formu ile birlikte en geç 3 iş günü içinde haber verilmelidir. Kaza ile ilgili işçi hakkında dosya hazırlanır. İş kazası ile ilgili evraklar burada muhafaza edilmelidir.
· İş Kazası Bildirimi
· İş kazası bildirimini yasanın öngördüğü kurum ve kuruluşlara kanuni süre içerisinde yapmak işçinin çalıştığı işyerinin yapması gereken bir yükümlülüktür.
· İşverenin, iş kazası bildirimlerini yapması işçi yönünden ispat kolaylıkları sağlayacaktır.
· Buna rağmen bu bildirimin hiç ya da gereği gibi yapılmaması halinde işçinin tüm hakları saklıdır. İspat noktasında bir sorun yaşanmadığı müddetçe davanın seyrine ciddi bir etkisi olmayacaktır.
İş Kazası Durumunda İşçinin Yapması Gereken İşlemler
İş Kazası geçirilmesi halinde, işçinin yapabileceği işleri şu şekilde sıralayabiliriz.
Öncelikle okunmadan hiçbir belgeye imza atılmaması,
İmza atacağı belgelerde her şeyin gerçek duruma uygun olup olmadığını titizlikle kontrol etmesi,
Hatta mümkünse olayın sıcaklığı gidene kadar işveren tarafından önüne konulan hiçbir belgeyi imzalamaması,
Hastanede durumun iş kazası olduğunun özellikle bildirilmesi,
İşveren tarafından götürülen özel hastanede hasta yatış işlemlerinin hukuka uygun bir şekilde yapıldığını kontrol etmesi, iş kazası kaydının oluşturulup oluşturulmadığını kontrol etmesi,
Bir sonraki aşamada ise bir avukat desteğiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu’na Geçici ve Sürekli Maluliyet Ödenekleri için başvuruda bulunmalı, sorumluların cezalandırılması için Savcılığa Suç Duyurusunda bulunmalıdır.
İŞ KAZASI SONRASI YASAL SÜREÇ
İş kazası işçinin yaralanmasına veya ölümüne neden olabilir. Dolayısı ile böyle bir durumla karşılaşıldığında ilgili kolluk birimi ve Cumhuriyet Savcısı gerekli cezai soruşturmayı yaparak olayın sorumluları aleyhine ceza davası açacaktır. Bunun yanı sıra işçi veya işçinin ölümü halinde kanuni mirasçıları tarafından tazminat davaları açılabilecek, tazminata yönelik talepler bu davalarla ileri sürülebilecektir.
İŞ KAZALARINDA İŞVERENİN CEZAİ SORUMLULUĞU
Herkes gerçekleştirdiği fiillerden cezaların şahsiliği gereğince kast veya ihmalinden bizzat sorumludur. Bununla beraber kusur sorumluluğuna ceza hukuku doğrultusunda bakacak olursak; iş kazası neticesinde işçi ölümü veya yaralanması gerçekleşmişse, kusuru tespit edilen işveren Türk Ceza Kanunlarına göre cezalandırılacaktır.
İncelenmesi gereken işverenin sorumluluğunu yaşanmış olan iş kazasında taksirle öldürme ve taksirle yaralama suçlarının oluşup oluşmadığı dikkate alınacaktır. TCK m89’da düzenlendiği üzere bilinçli taksir varsa suç şikayete bağlı olmaktan çıkacaktır. Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir söz konusu olup suçun şikayete bağlı olmaktan çıkmasının yanında ceza artırımıyla da karşılaşılması gündeme gelecektir.
Taksirle yaralama suçu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253’üncü maddesi doğrultusunda uzlaşma kapsamındadır. İşverenin iş kazası sonucu işçinin uğramış olduğu zararı gidermesi şartıyla, işveren ve işçinin uzlaşma yoluna gitmesi mümkündür. Böylece dava açılmadan uyuşmazlık çözümlenmiş olacaktır.
İş Kazası Şikayet Süresi Ne Kadardır?
İş Kazası nedeniyle ölüm gerçekleşmemiş ise genellikle 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 89. Maddesindeki “Taksirle Yaralama” suçu mevcuttur. Bu halde şikayet süresi Türk Ceza Kanununun 73. Maddesine göre ALTI ( 6 ) AYDIR.
İş Kazası nedeniyle işçi ölmüş ise eylem Türk Ceza Kanununun 85. Maddesinde ifade edilen “Taksirle Öldürme” suçuna vücut vereceğinden bu halde suçun takibi şikayete bağlı olmayıp, savcılık makamı tarafından resen soruşturma açılacaktır.
İŞ KAZASI SONRASI TAZMİNAT HAKLARI
İşçinin, iş kazası durumundaki tazminat hakkı; işçinin iş görmesi sırasında iş ilişkisi nedeniyle yaralanması veya ölümü halinde, kendisine ya da mirasçılarına sorumlu işveren tarafından maddi ve manevi tazminat davası açabİlir.
İş kazası tazminat davası;
· Asıl işverene
· Alt işverenlere (taşeron).
· Sigorta şirketine
karşı açılabilir.
İş Kazası nedeniyle işçi veya yakınları hem manevi hem maddi tazminat talebinde bulunabilir.
Maddi tazminat;
Sürekli iş gücü kaybını,
Geçici iş göremezlik ödeneğini,
Tedavi giderlerini ve geçici bakım giderlerini kapsar.
Vefat halinde ise yakınlarının hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatı, maddi tazminat kapsamında değerlendirilebilir.
Manevi tazminat;
Manevi tazminat ise kaza neticesinde oluşan derin acı, üzüntü ve psikolojik sarsıntının biraz da olsa azaltılmasını amaçlar. Vefat halinde yakınlarının, sakatlanma halinde ise çalışanın kendisinin manevi tazminat talep etme hakkı vardır.
Maddi ve manevi tazminat, iş kazası geçiren çalışan tarafından işverenden talep edilir.
İş Kazası Manevi Tazminat Davası
İş kazası davalarında talep edilebilecek bir husus manevi tazminattır. Manevi tazminat ile iş kazası sonucu oluşan manevi zararın karşılığı olarak belirli bir meblağ para istenmektedir. Manevi tazminat istenmesinin nedeni iş kazası sonucu duyulan elem, acı ve keder gibi duyguların ortaya çıkmasıdır.
Manevi tazminat kural olarak iş kazası geçiren işçi tarafından istenebilmektedir. Ancak bazı şartların varlığı halinde iş kazası geçiren işçinin yakınları da manevi tazminat isteminde bulunabilir. Yakınların manevi tazminat isteminde de hakim somut olaydaki illiyet bağının bu duruma olanak tanıyıp tanımadığına göre karar verebilir.
Manevi tazminat istenebilmesi için zarar, uygun nedensellik bağı ve hukuka aykırı fiilin varlığı gibi şartların bulunması gerekmektedir. Manevi zarara ilişkin açılacak olan tazminat davalarını diğer tazminat davalarından ayıran önemli bir durum söz konusudur. Genel kural gereği tazminat istenebilmesi için ortada bir kusurluluk halinin mevcut olması gerekmektedir. Ancak manevi tazminata ilişkin düzenlemeler ve Yargıtay tarafından bu konu hakkında verilen kararlar göz önüne alındığında durum farklı bir boyut kazanmaktadır. Tazminat istemleri için aranan kusurluluk şartı manevi tazminat için şart olmaktan çıkmıştır. Yani işverenin kusuru olmasa dahi hakim somut olayın gerektirdiği ölçüde manevi tazminat ödenmesine hükmedebilmektedir. Kusurluluk hali, yakınların tazminat talebi durumunda da somut olay gerektiriyor ise aranmaz
Manevi zarar ilişkin tazminatın belirlenmesinde hakime geniş bir takdir yetkisi tanınmıştır.
İş kazası tazminat davalarında manevi tazminat miktarını belirleyen kriterler şunlardır (BK md. 47):Somut durumun özellikleri, Tarafların mali durumları, Tarafların olaydaki kusurlarının ağırlığı (kusur oranları), Meydana gelen manevi zararın büyüklüğü (Örneğin, ölüm, yaralanma veya sadece üzüntü duyulması), Olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü. Kısaca manevi tazminat miktarının belirlenmesinde hakimin takdiri önem arz etmektedir. İş kazası tazminat davalarında Manevi tazminat olarak belirlenecek miktar, tazminat sorumlusunu fakirleştirmemeli, tazminat alacaklısını da zenginleştirmemelidir.
İş kazası nedeniyle manevi tazminat davası tek başına açılabileceği gibi maddi tazminat davası ile birlikte de açılabilir.
İş kazası sonucunda işçinin veya ölümü halinde yakınlarının manevi zararlarının tazmini SGK tarafından karşılanmaz. Bu bakımdan, iş kazası geçiren işçi ve yakınları, koşulları mevcutsa iş kazası tazminat davası ile işverenden manevi tazminat talebinde bulunabilir.
İş kazası geçiren işçinin manevi tazminat talep edebilmesi için kaza nedeniyle mutlaka malul kalmış olması zorunlu değildir. İş kazası geçiren ancak malul kalmamış olan işçinin de manevi zararının varlığından söz edilebilir. Nitekim iş kazası davasında manevi tazminatın mahkemece takdirinde zarar görenin geçirdiği tedavi süreci, meydana gelen zararın ağırlığı ve kalıcılığı, zararın etkileri gibi birden fazla faktör dikkate alınmakta ve iş kazası nedeniyle malul kalmamış işçi lehine de manevi tazminata hükmedilebilmektedir.
İş Kazası Maddi Tazminat Davası
İşveren kusurlu davranışıyla neden olduğu iş kazası sonucunda ortaya çıkan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. İş kazası nedeniyle maddi tazminat davasında Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin tazminat hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Buna göre ölüm veya bedensel zarar halinde işçi ve işçinin yakınları tarafından iş kazası tazminat davasında talep edilebilecek maddi tazminat kalemleri işçinin ölümü halinde yahut işçinin bedensel zarara uğraması halinde farklılık göstermektedir.
İşçinin ölümü halinde talep edilebilecek maddi tazminat kalemleri şunlardır:
· Cenaze giderleri,
· Ölüm hemen gerçekleşmemişse uygulanan tedavi giderleri ve çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
· Ölenin desteğinden yoksun kalanların uğradığı zararlar.
İşçinin iş kazası nedeniyle bedensel zarara uğraması halinde talep edilebilecek maddi tazminat kalemleri şu şekildedir:
· Tedavi giderleri,
· Geçici olarak çalışamadığı döneme ilişkin kazanç kaybı,
· İş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğin ortaya çıkması halinde bundan doğan kayıplar,
· Ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplar
İşçinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle uğramış olduğu zararların telafisi amacıyla yapılan tedavi giderleri maddi tazminat kalemlerinden ilkidir. İş kazası sonucu ortaya çıkan zarar sebebiyle belirli bir süre çalışamayan işçinin uğramış olduğu kazanç kaybı da bu kalemler arasındadır. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar da tazminat kapsamındadır. Bu alacak türüne örnek olarak işçinin geçirdiği iş kazası sonucu yüzünde kalıcı iz oluşması verilebilir. İşçi bu iz nedeni ile daha sonra iş bulmakta zorlanabilir.
Bir diğer kalem ise çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplardır. Bu kayıp geçici bir kayıp olabileceği gibi kalıcı olması da mümkündür. Geçici kayıptan anlaşılması gereken işçinin çalışma gücünde kayıp olmadığı veya kayıp olmakla birlikte bu kayıp halinin sonradan ortadan kalktığı durumlardır. Bu halde SGK tarafından işçiye geçici iş göremezlik ödeneği bağlanmaktadır. İş kazası sonucu işçinin sürekli olan bir kayıp yaşaması da mümkündür. Bu durumda sürekli iş göremezlik tazminatı istenmesi mümkündür. Sürekli iş göremezlik haline örnek olarak işçinin parmak kaybı verilebilir.
Maddi Tazminat Miktarının Hesaplanmasında İş Kazası Geçiren işçinin yaşı, aylık ücreti, İş Gücü Kayıp Oranı, SGK tarafından sağlanan yardımlar, iş Kazası geçiren işçinin kusur oranı, işverenin kusur oranı ve sair hususlar göz önünde bulundurulmaktadır.
Manevi Tazminat ise yaşanan ıstırap ve acının büyüklüğüne göre mahkeme yargıcı tarafından olayın özelliklerine göre takdiren belirlenmektedir.
“İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, iş yeri ve/veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. Somut olayda, hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, sigortalının yaptığı iş, yaşı ve kıdemi belirtilmek suretiyle emsal ücret araştırması yapıldığı,…Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası tarafından olay tarihi olan 15.09.2009 tarihi için net 793 TL aylık gelir bildirildiği, bu bağlamda müteveffanın tır şoförü olarak çalıştığı, vasıflı çalışan olması hasebi ile asgari ücret üzerinde geliri olmasının olağan olduğu gözetilmeksizin asgari ücret üzerinden yapılan hesaba itibarla destekten yoksun kalma tazminatlarına hükmedilmesi hatalı olmuştur.”
Yargıtay 21. Hukuk D. 2019/1518 E. , 2019/6657 K.
İş Kazası Tazminat Hesaplama Nasıl Yapılır?
İş kazası tazminat hesaplama yapılırken işçinin kaza geçirmemiş olsaydı elde edeceği gelir dikkate alınmaktadır. İş kazası tazminat hesaplama yöntemi içtihatlar ile ilerlemektedir.
Tazminatın hesaplamasında indirilmesine kanun tarafından izin verilen durumlar da söz konusudur. Bunlardan ilki olayda zarar görenin kusurunun bulunmasıdır. İş kazasında ölen işçinin karısının yeniden evlenme olasılığının bulunması da dikkate alınan başka bir durumdur. Bu durumda hakim her somut olayın gereklerine göre ayrı ayrı karar vermektedir. Zararın oluşmasına sebep olan kişinin ekonomik olarak zor durumda bulunması durumunda hakim takdir yetkisi çerçevesinde belirli bir indirim uygulayabilir.
İş Kazası Tazminat Davası Açma Süresi
İş kazası sonucu açılacak olan tazminat davaları Borçlar Kanunu genel hükümleri çerçevesinde 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Ancak meydana gelen kaza neticesinde ceza davası açılmış ve ceza davası dava zamanaşımı süresi 10 yıldan fazla ise ceza dava zamanaşımı dikkate alınmaktadır.
İşçi de iş kazası sonucu meydana gelen maluliyet zamanla artmakta ve tam net tespit edilemiyor ise iş kazası zamanaşımı süresi maluliyet oranının kesin olarak tespitinin yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.
İş Kazası Tazminat Davası Ne kadar Sürer
İş kazasının ölümlü mü yoksa yaralanmalı mı olduğu davanın süresini etkileyen kriterlerdendir. Diğer bir kriter ise düştüğü mahkeme ve iş yoğunluğudur. Çünkü yaralanmalı iş kazalarında işveren tarafından işçinin maluliyet oranına itiraz edilmekte, hatta maluliyet oranı ayrı bir dava konusu yapılarak açılan maluliyetin tespiti davası, tazminat davasında bekletici mesele yapılmaktadır. Bu nedenle dava süreci uzamaktadır.
Yaralanmalı iş kazalarında açılan bir davanın sonuçlanması üste sayılan kriterlere göre ortalama 4-5 yılı bulmaktadır. Ölümlü iş kazası tazminat davası ise ortalama 3-4 yılda neticelenmektedir.
İş Kazası Tazminat Davası Hangi Mahkemede Açılır?
İş Kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları, işverene karşı ikame edileceğinden İş Mahkemeleri’ne açılır. Genel yetki kuralınca yetkili mahkeme davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir. Yani işyerinin bulunduğu yer mahkemesidir.
İş kazalarında yetkili mahkemeleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi
İş Kazasının veya Zararın Meydana Geldiği Yer Mahkemesi
İşin veya İşlemin Yapıldığı Yer Mahkemesi
Davalı İşverenin Yerleşim yeri Mahkemesi
Davalı İşveren Birden çok ise Bunlardan birinin Yerleşim yeri Mahkemesi yetkilidir.
Öncelikle açıklayıcı yazı için tşk. Ben geçen ay inşaattan düştüm. sigorta da yatımadılar..Hiçbir şey yapılmadı şimdi de işten kobdular. dava açacağım artık. Size nasıl ulaşırım?? size ne kadar öderiz?